13 Şubat 2016 Cumartesi

12 Angry Men - Bağırışlara karşı sessizlik duruşu

Ceza muhakemesi hukukunda makul şüphe, hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir.

12 Angry Men, 1957 yılında vizyona girdiğinde çok fazla renkli film seçeneği olduğundan gişelerde hayal kırıklığı yarattı. Buna rağmen 3 Oscar adaylığı almasıyla beraber IMDB'nin Top 250 listesinde 7. sırada yer alan klasikleşmiş filmlerden biridir.

Filmde psikolojik açıdan çok derin incelemeler yapılabilir. Kurgu, karakterlerin birbiriyle olan ilişkileri ve karar mekanizmaları üzerine kurulu. Elektrikli sandalyeye gitmesi gündemde olan çocuğun davasının nasıl ilerlediği filmde önemli olmadığı için jürinin odaya geçişiyle beraber izlemeye başlıyorsun. Jürinin görevi çocuğun suçlu olup olmadığının kararını oy birliği ile vermek. Kilit nokta oy birliği olduğundan filmde önemli olan, karakterlerin birbirini ikna etmeye çalışmaları. Bu doğrultuda filmin makul şüphe ile özdeşleşmiş bir kimliği bulunuyor.

Henry Fonda'nın oynadığı karakterin amacı çocuğun masum olduğunu kanıtlamak değil. Film boyunca karakterin söyledikleri, tüm deliller düşünülüp detayların üzerinden geçildiğinde birbirini tutmayan bazı noktalar olduğu ve bunun da makul şüpheye yol açabileceği. Filmin başında yapılan ilk oylamada sürü psikolojisinin de güzel bir örneğini görebilirsin, bazı karakterler çok kuvvetli şekilde görüşlerine inanıp ellerini kaldırırken, diğerleri çoğunluğun bu şekilde oy kullandığını görünce 1-2 saniye arayla ellerini kaldırıyorlar. Bu da Henry Fonda'nın karakterine başlangıç noktası için bir hareket alanı veriyor.

Karakterlerin çok farklı kişiliklerde olması durumu enteresan boyutlara getiriyor. Her filmde olduğu gibi konuşma tarzını komiklik ve espri üzerinden götüren bir karakter var. Bu karakterin her konuyu şaka boyutuna getirmesi, işi hiç ciddiye almadığını ve sonucu çok da umursamadığını gösteriyor. Kararını değiştirirken nedeni açıklayamaması da bunu destekleyen bir durum. Geçmişi çok parlak olmayan, hayatında belirli bir noktaya gelmek için çok çalışmış bir karakter var. Bu karakterin empati yapabilmesi, duruma mantıklı bakabilmesini ve olayları sorgulamasını sağlıyor. Tamamen bulgu ve kanıtlar üzerine argümanını dayandıran bir karakter var. Bu karakterin olayları farklı görebilmesini sağlamak için örnekleri kendi yaşantısı üzerinden verip kendisini sorgulamasını sağlamak başarılı bir yöntem oluyor. Çok heyecanlı, agresif ve yüksek çıkışları olan bir karakter var. Bu karakteri makul şüphe sorgulamasına getirmekteki zorluk, kendi oğluna olan kızgınlığını güncel duruma yansıtması ve hırsını şuçlu kararı vererek çıkarması oluyor.

Jüride son sahneye kadar hiç isim kullanılmaması da ilginç bir nokta. Kişilerin kim olduğu, isim yaş gibi bilgileri değil, verecekleri kararın önemli olduğunu gösteren bir durum olarak değerlendirilebilir. 12 Angry Men'in çekildiği zamanda aslında Amerikan yargı sistemine göre sadece erkekten oluşan ve ırk ve renk farkı olmayan bir jüri olması normal bir durum değil, yine de karakterler çok farklı yapılarda olduğu ve farklı toplum ve yaştan kesimleri temsil ettiği için bu durum çok negatif değerlendirilmiyor.

Yüksek derecede önyargılı bir karakter konuşulan argümanları anlamak yerine bağırıp kendi görüşlerini savunmayı tercih eden bir duruş sergiliyor. Diğer karakterlerin sessizlik cevabını kullanarak bu karakteri çözümlemeleri ile oluşan etkileyici sahne aşağıda yer alıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder