Sihir, mucize, ilham, tesadüf gibi kelimelerin etrafında kurulu, komedi ve ironi ile beslenmiş bir film She's Funny That Way. İlk sahnesinden sonuna kadar, müziğin de verdiği canlı ve neşeli hisle eğlenceli bir zaman vaadediyor.
Filmdeki oyuncu kadrosunun çok renkli olmasının yanı sıra, yönetmen Peter Bogdanovich'in usta elinden çıkan sahneler kurgunun sağlam bir yapıya oturmasını sağlıyor. Filmin bir Woody Allen filmine benzediği açık; genele hakim olan dinamik ton ile senaryonun anlatılma biçimi ve filmdeki müzik kullanımından bu hissi alabilirsin. Sahnelerdeki geçişler ile olayların karıştığı sahnelerde bulunan olumlu tonlardaki müzik seçimi bu algıyı tetikliyor.
Hikaye, başroldeki Imogen Poots'un oynadığı Izzy'nin şanssız hayatının nasıl bir anda değiştiği üzerine konumlanıyor. Aslında çok da olumlu olmayan gelişmeleri film boyunca Izzy'nin bakış açısından izliyorsun. Eskort yerine yaptığı işi ilham vermek olarak tanımlaması, çok mutsuz olduğunda kendini Audrey Hepburn'un sözleriyle avutması, hep mutlu sonlara inanması pembe bir hikaye çiziyor. Film genel olarak umut, sihir ve ilham temalarının havada uçuştuğu bir film olarak algılanabilir, ama komedi ve ironinin yüksek dozda bulunması pozitif temaların toplamının çok da rahatsız edici olmamasını sağlamış durumda.
Tesadüflerin getirdiği karmaşa ve bu karmaşadaki ironiyi işlerken aynı zamanda senaryoyu komediyle süslemek Owen Wilson'ın başarılı olduğu yanlardan biri. Burada da ilişkiler ve ikili konuşmalar ne kadar ilginç ve kaotik bir hale gelirse, komedi unsuru o derece artıyor. Owen Wilson'ın yer aldığı bu tip karmaşık ve eğlenceli sahnelerden birini aşağıda izleyebilirsin.
Filmdeki oyuncu kadrosunun çok renkli olmasının yanı sıra, yönetmen Peter Bogdanovich'in usta elinden çıkan sahneler kurgunun sağlam bir yapıya oturmasını sağlıyor. Filmin bir Woody Allen filmine benzediği açık; genele hakim olan dinamik ton ile senaryonun anlatılma biçimi ve filmdeki müzik kullanımından bu hissi alabilirsin. Sahnelerdeki geçişler ile olayların karıştığı sahnelerde bulunan olumlu tonlardaki müzik seçimi bu algıyı tetikliyor.
Hikaye, başroldeki Imogen Poots'un oynadığı Izzy'nin şanssız hayatının nasıl bir anda değiştiği üzerine konumlanıyor. Aslında çok da olumlu olmayan gelişmeleri film boyunca Izzy'nin bakış açısından izliyorsun. Eskort yerine yaptığı işi ilham vermek olarak tanımlaması, çok mutsuz olduğunda kendini Audrey Hepburn'un sözleriyle avutması, hep mutlu sonlara inanması pembe bir hikaye çiziyor. Film genel olarak umut, sihir ve ilham temalarının havada uçuştuğu bir film olarak algılanabilir, ama komedi ve ironinin yüksek dozda bulunması pozitif temaların toplamının çok da rahatsız edici olmamasını sağlamış durumda.
Tesadüflerin getirdiği karmaşa ve bu karmaşadaki ironiyi işlerken aynı zamanda senaryoyu komediyle süslemek Owen Wilson'ın başarılı olduğu yanlardan biri. Burada da ilişkiler ve ikili konuşmalar ne kadar ilginç ve kaotik bir hale gelirse, komedi unsuru o derece artıyor. Owen Wilson'ın yer aldığı bu tip karmaşık ve eğlenceli sahnelerden birini aşağıda izleyebilirsin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder